E-Mail Adresini Yaz En Son Konulardan Herkesten Önce Sen Haberdar OL
Abba'nın öyküsü Haziran 1966'da Björn Ulvaeus (1945 doğumlu) Benny Andersson'la (1946 doğumlu) tanıştığında başladı. Björn, dönemin popüler halk müziği topluluklarından Hootenanny Şarkıcıları'na üyeyken, Benny de İsveç'in en iyi pop grubu "The Hep Stars"da piyano çalıyordu. Çift, ilk şarkılarını bu yıldan sonra yazdı ve on yılın ardından ortak bir grup kurmaya karar verdi. Bu sırada, Benny, The Hep Stars'dan ayrıldı, Hootenanny Şarkıcıları ise sadece stüdyoda bulunuyorlardı. Hootenanny Şarkıcıları topluluğu, Stig Anderson'a (1931-1997) yani Abba'nın menajerine aitti. Aynı zamanda Stig, grubun ilk yılında onlara şarkı sözü konusunda da katkıda bulundu.
Ve Abba'yı Abba yapan 1976 yılı... "Greatest Hits" ve "The Best of Abba Repectively", İngiltere ve Avustralya'da piyasaya sürüldü. Tüm dünyada büyük ilgi gören "Fernando" ve "Dancing Queen" gibi single çalışmaları, kısa süre sonra klasikler arasına girecek ve Abba adını ölümsüzleştirecekti. Tabii başarı, her zamanki gibi basamaklarla geliyordu. "Dancing Queen" önce, İngiltere listelerinde bir numaraya yükselen ilk Abba şarkısı oldu. İlgi gün geçtikçe büyüyor, grup müthiş bir motivasyonla yoluna devam ediyordu.
Yıl sonunda dördüncü albümleri olan "Arrival"ı piyasaya sürdüler. "Money Money Money" ve "Knowing Me, Knowing You" başta olmak üzere tüm parçalar büyük beğeni kazandı. Ardından 1977 yılının başlarında düzenlenen Avrupa ve Avustralya konserleriyle kendilerini gösterdiler ve sahne performanslarıyla da olumlu not aldılar. Yıl sonunda Abba için bir film çevrildi. Filmin yönetmeni olan Lasse Hallström'e, senaryoda Robert Caswell eşlik etmişti. Grup elemanlarının dışındaki başlıca oyuncular arasında Robert Hughes, Torn Oliver, Bruce Barry ve Stikkan Andersson bulunuyordu. Filmin vizyona girişini, "The Album" isimli yeni albüm çalışmasının müzikseverlere sunulması izledi. "The Album", grubu bugünlere getiren klasiklerden "The Name of The Game" ve "Take a Chance On Me"yi de içeriyordu.
1979 baharında "Voulez-Vous" albümü raflardaki yerini aldı. "Summer Night City" ve "Chiquitita"nın kaydedildiği dönemde Björn ve Agnetha, boşandıklarını açıkladılar. Bu şaşırtıcı haber, ilk duyulduğunda grubun bitişi olarak nitelendirilse de beklendiği gibi olmadı. Ancak ikilinin, 'müzik yapan mutlu bir çift' imajı önemli ölçüde sarsılmıştı. Bu yılın son çeyreğine girilirken "Gimme! Gimme! Gimme! (A Man After Midnight)" adlı single çalışma piyasaya sürüldü. Sonrasında yola, Kanada ve Avrupa konserleriyle devam edildi. Abba'nın en çok beğenilen parçalarını içeren toplama albümün ikincisi, "Greatest Hits Vol. 2" de, aynı tarihte uluslararası başarıyı yakaladı.
1980 yılının Mart ayında Abba, Japonya'da bir konser verdi. Birkaç ay sonra, kısa sürede klasikler arasındaki yerini alan "The Winner Takes It All"u da içeren "Super Trouper" adlı albüm beğeniye sunuldu. Grup içindeki çalkantı, 81 yılının Şubat ayında yeniden kendini gösterdi, Benny ve Frida çifti de ilişkilerini yürütemeyerek boşanma kararı aldı. 70'lerdeki o iki mutlu çift, artık ayrıydı... Ancak bu da Abba'nın çalışmalarına son vermedi. Dört sanatçı, yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen dostluklarını sürdürdüler. Yıl sonunda Abba'nın sekizinci albümü olan "The Visitors" piyasaya sürüldü. Öne çıkan parçaların başında "One of Us" geliyordu.
1982'de grup dışı çalışmalara başladılar. Björn ve Benny çeşitli müzikal denemelere yönelirken Agnetha ve Frida da solo kariyerlerini sürdürdüler. Bu dönemde çıkan tek iş olan "Abba LP", grubun, ilk on yılında kaydettiği en iyi şarkıları içeren bir toplama albüm niteliği taşıyordu. Albümde ayrıca iki de yeni parça bulunmaktaydı. Aynı yılın sonunda Abba, müzikal çalışmalarını bir süreliğine askıya alma kararı aldı ve dinlenmeye çekildi. Birkaç yıl sonra yeniden bir araya gelseler de kayıt yapmadan ayrılarak Abba'nın aktif yaşamına son vermiş oldular.
Tüm olumsuzluklara rağmen Abba, yaptığı müzikle tüm zamanların en iyi grupları arasında yer alma başarısını gösterdi. Onlarca ülkede milyonlarca müziksever, Abba'nın şarkılarıyla büyüdü, Abba'nın şarkılarıyla yaşadı... Ayrılıkla biten hikaye ve karanlık gibi görünen son, aslında ışıltılı bir başlangıçtı. Abba yıllar geçtikçe güçlendi; toplama albümlerden müzikallere, cover çalışmalarından ünlü sanatçıların teşekkür parçalarına kadar çok sayıda işin ithaf edildiği grubun, müzik tarihinin ölümsüzleri arasındaki yeri defalarca kanıtlanmış oldu.
1992'de sunulan "Abba Gold", büyük ilgi gördü ve 25 milyonluk satış rakamına ulaştı. 1993'te "More Abba Gold" ile devam eden serinin üçüncü albümü "The Box Set: Thank You For The Music" oldu. Sonrasında gelen ve çeşitli kayıt şirketleri tarafından düzenlenen bir dizi toplamayı 2003'ün başlarında Universal Special Products etiketiyle sunulan "On and On" izledi.
16:33
|
Etiketler:
A
,
Abba
,
Sanat-Müzik Grupları
|
This entry was posted on 16:33
and is filed under
A
,
Abba
,
Sanat-Müzik Grupları
.
You can follow any responses to this entry through
the RSS 2.0 feed.
You can leave a response,
or trackback from your own site.
Yükleniyor...


0 yorum:
Yorum Gönder